SULTAN VELED HAKKINDA YAZILMIŞ ŞİİRLERDEN BİR DEMET
AHMED EFLÂKÎ (1360):
Ey ki hezâr âferin bu nice sultân olur
Kulu olan kişiler hüsrev ü hâkân olur
Ayağının tozunu sürme çeken gözüne
Nesne görür gözü kim vâlih ü hayrân olur
Devamını okuyun »
SULTAN VELED’İN TÜRKÇE ŞİİRLERİNDEN SEÇMELER[1]
DİVAN-I SULTAN VELED’DEN:
Bakma bana, bakma bana / bu göz ile, bu göz ile[2]
Can gözünü ger açasın / sen n’olasın, sen n’ola?
Ger beni sen gey göresin / kendizini bey göresin
Ne nese kim isterisen / sana gele, sana gele
Devamını okuyun »
Hülya KÜÇÜK, Prof. Dr.
Mevlânâ Celâleddin Rûmî”nin oğlu Bahâeddin Muhammed Veled’in, daha yaygın olarak bilinen adıyla Sultan Veled (623/1226-712/1312)”in 25450 beyitlik üç ayrı ciltten müteşekkil Mesneviyât-ı Velediyye“sinin ilki olan İbtidâ-nâme1 (diğer adlarıyla Veled-nâme, Mesnevî-i Veledî veya Mesnevî-i İbtidâ-yı Veledî), 8754 beyittir. Babası ve onun hemdemi olanlarla ilgili bilgi veren en eski ve en doğru kaynaktır.İbtidâ-nâme, Mevlevîliğe ait diğer eski kaynaklar olan Risâle-i Sipehsalar veMenâkibu”l-Ârifîn“inin de yazılı kaynağıdır. Eser, 1316/1937’de Tahran’da İkbal kütüphanesi tarafından Mesnevî-i Veledî be bahr-i hafif, ma’ruf be Veled-nâme adıyla basılmıştır. Baskının editörü Celâleddin-i Humâî tarafından kaleme alınmış 128 sahifelik detaylı ve güzel bir önsözü olan bu baskıda2 ne yazık ki eserdeki Türkçe beyitler çıkarıldığı gibi en eksiksiz nüsha olan Meclis Kütüphanesindeki nüsha da kullanılmamıştır.3 Türkçe tercümesi Gölpınarlı tarafından yapılan (Ankara, 1975) eserin tenkitli metni, İstanbul Üniversitesin”de Tahsin Yazıcı danışmanlığında çalışılanSultan Veled: Hayatı, Eserleri ve Masnavi-i Valadî adlı doktora tezinin (Djamchid Garabeiglou, İst. Üniv. Ed. Fak., Fars Filolojisi, 1977) bir parçasını oluşturmuştur. Sultan Veled’in diğer eserleri arasında önemlileri, diğer mesnevîleri olan Rebâb- nâme ve İntihâ-nâme ile Maârif ve Divân‘dır.
Devamını okuyun »
Dr.Yakup Şafak
Mevlevî âyinleri, ilhamını büyük mutasavvıf ve gönül insanı, ilâhi aşkın sembolü, ölümsüz ruh ve hamle adamı Mevlâna Celâleddîn-i Rûmî’nin hayatından ve düşüncelerinden alan sanatkârlarca bestelenmiş, Türk mûsikîsinin en görkemli, en sanatlı eserleridir.
Bu ince ruhlu insanlar kendilerini, Hz. Pîr yolunda yok bilmişler; içlerindeki kelimelere sığmaz heyecanları, coşkuları, ümitleri, sevinçleri, insanoğlunun ezelden beri düşkün olduğu seslere, nağmelere dökmüşlerdir.
Onların, aşk potasında, fenâ ve mahviyet içerisinde, ruhlarıyla yoğurdukları muhteşem besteler, asırlarca Allah ve Peygamber aşkıyla dolu nice gönülleri yakıp yandırmış; ilâhi esintilerle insanlara tesellî vermiş; ruhları yüceltip lâhûtî âleme götürmüştür.[1]
Devamını okuyun »
Hülya KÜÇÜK, Prof. Dr.
Sultan Veled’in insana bakışı tarzı babasının bakış tarzından çok farklı değilse de, yorumlarında kısmen ayrılmaktadır. Ona göre yaratılmış olan canlılar üç nev‘dir: Melek, hayvan ve insan. Melekler tamâmen ulvî, hayvanlar bunun tam zıddı bir şekilde kâmilen süflî, insanlar ise yarısı ulvî yarısı süflîdir. Süflî olan yarısı, ki vücûdudur, ferşîdir (dünyevîdir). Bu, hayvanların gıdâlarıyla beslenir ve onunla kāimdir. Ulvî olan yarısı, aklî ve arşîdir (ma‘nevîdir). Bu yarı, meleklerin gıdâlarıyla beslenir: Zikir gibi, fikir gibi, ilim ve basîret gibi. Âkil olan insan, vücûdun gıdâsını mütemâdiyen azaltarak cânın gıdâsını artırır. Böylece melekî olan aklı kendi cinsinden kuvvet bulur. Zarûret olmadıkça uyku ve yemekle sınırlı olmaz. Zîrâ onda nefis hayvanı ne kadar zayıf düşerse, akıl meleğî de o nisbette kuvvetlenir. Bu şekilde devam ettiği sürece melekiyyet gâlib, hayvaniyet mağlûb olur. Mağlûb ise yok hükmündedir. Çünkü itibâr gâlibedir. İnsanda hangi sıfat gâlib olursa ona o isim verilir.
Devamını okuyun »
Hülya Küçük, Prof. Dr.
Maârif: Sultân Veled’in mensûr olan tek eseridir. Terim olarak, sûfîlerin vehbî bilgilerini ifâde etmek için kullanılan “ma‛rifet”’in çoğulu olan “maârif” türü eserlerin, şeyhin sohbet esnasında, vârid olan vehbî bilgileri anlattığı anda, yahut sonradan, zihinde kaldığı hâliyle yazılarak oluşturulduğunu biliyoruz.(1) Aslında, ilhâm yoluyla kalbe gelen ve söylenen sözlere verilen bir ad olan “vâridât”la eş anlamlı sayılır. (2) Ancak Sipehsâlâr’ın, Sultân Veled’in nesri hakkında: “Her ne kadar, mensur olarak söylediği sözler, manzum olarak söylediği ve yine inşa buyurduğu bütün sözler ile mukayese edilemezse de, bunlar keşif sahiplerinin şu kadar makāmının anahtarıdır”,(3) şeklindeki değerlendirmelerine ve “Sultân Veled, bu eserini dedesi Sultânu’l-Ulemâ Bahâeddîn Veled’in Maârif‘ine ve babasının Fîhi Mâ Fîh‘ine benzeterek mensûr olarak yazmıştır” diyenlere,(4) kulak verirsek − ki bunlar arasında Maârif türü eserlerin tanımından haberdâr olan Gölpınarlı da bulunmaktadır−, “Maârif””in Sultân Veled’in kendi kaleminden çıktığını kabul etmemiz gerekir. Eserin adının bazı nüshalarda, Maârif olarak değil de Nesr-i Sultân Veled şeklinde geçmesi(5) de bunu te’yîd eder mahiyettedir. O dönemde, ünlü sûfîlerin sözlerinin Maârif adı altındaki kitaplarda toplanması adetinin yaygın olduğunu, dedesi Sultânu’l-Ulemâ Bahâeddîn Veled, Burhâneddîn Muhakkık Tirmîzî ve Şems’e de bu adda bir eser izâfe edilmesinden anlamak mümkündür. (Ancak Şems’e isnâd edilenin yaygın adı Makālât‘tır).(6)
Devamını okuyun »
Prof. Dr. Mehmet DEMİRCİ
Bahâeddin Muhammed Veled (1226-1312) Mevlânâ Celâleddin Rûmî’nin büyük oğludur. Dedesi Sultânü’l-Ulemâ’nın adını taşımaktadır. Yaygın adıyla “Sultan Veled” diye anılır.
“Sultan Veled”. İlk nazarda bu isim saltanatlı bir çağrışım yapar. “Sultan” kelimesin çeşitli mânâları var. Sultan, hükümdar demek. Sultan Selim gibi. Mânevî saltanatları sebebiyle bâzı din ve tasavvuf büyüklerine ve tarîkat pirlerine unvan olarak veriliyor, “Sultan Abdülkadir Geylânî” gibi. Ayrıca ilim ve sanat erbabının en büyüğü, en yücesi anlamında kullanılır: “Sultanü’ş-şuarâ“, “Sultânü’l-ulemâ” gibi.
Devamını okuyun »
Ahmed Selâhaddin Çelebî HİDÂYETOĞLU
Huzûrunda bulunduğum aşk u irfân, ilm ü iz’ân, vicdân u ihsân ehline aşk u niyâzlarımı sunarım. Cenâb-ı Sultân Veled Sempozyumu’na da’vet edip gönlümü alan ve açılış konuşmasında bendenize de fırsat veren Cemâlnûr SARGUT Hanımefendi’ye şükrâne olarak dokuz mısrâmı sunarım:
Destûr Yâ Nûr
Devamını okuyun »
Cemâlnur Sargut
Şems ile Aydınlanan Hz. Veled
Türkiye, İstanbul, TÜRKKAD İstanbul Şubesi Başkanı
Devamını okuyun »
James MORRIS, Prof. Dr.
“Evliyâ vârisleri”: Sultan Veled ve Sadreddin Konevî ve Mânevî Dehânın Sistemleştirilmesi “
ABD, Boston, Boston Üniversitesi, Teoloji Bölümü
Devamını okuyun »
Yakup Şafak, Dr.
Mevlevî Âyinlerinde Sultan Veled’den Alınan Şiirler
Türkiye, Konya, Selçuk Üniversitesi, Fen-Edebiyat Fakültesi, Fars Dili ve Edebiyatı Anabilimdalı’ndan Emekli Öğretim Üyesi
Devamını okuyun »
Mehmet ŞEKER, Prof. Dr.
Sultan Veled ve Ahîler Türkiye,
İzmir, Dokuz Eylül Üniversitesi İlahiyat Fakültesi, İslâm Tarihi Anabilim Dalı
Devamını okuyun »
Emine Yeniterzi, Prof. Dr.
İbtidâ-Nâme’de “Varlıklar Üç Çeşittir” Hadisinin Tefsiri
Türkiye, İstanbul, İstanbul Medeniyet Üniversitesi, Edebiyat Fakültesi ,Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü
Devamını okuyun »
Oruç Güvenç, Dr.
Türk Müzik ve Hareket Terapisi Geleneği, Tarihçe ve Günümüzdeki Uygulaması
Türkiye, İstanbul, Marmara Üniversitesi, Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü, Türk Müziğini Araştırma ve Tanıtma Birimi
Devamını okuyun »
Elif Bilge Kurtuldu
Âyin-i Şerîflerin Muhtelif Selâmlarının Bestelenmesinde Kullanılmış Sultan Veled’e Ait Güftelerin Musıkî Açısından İncelenmesi
Türkiye, Konya, Selçuk Üniversitesi, Devlet Konservatuarı, Müzik Sanatları Bölümü
Devamını okuyun »
Timuçin Çevikoğlu, Dr.
Sultan Veled Adına Kayıtlı Güfte ve Besteler
Türkiye, Ankara, Kültür Bakanlığı, Sanatçı, Türk Müziği Araştırmacısı
Devamını okuyun »
Hülya Küçük, Prof. Dr.
Maârif-i Sultan Veled’i Fusûsu’l-Hikem Şârihleriyle Okumak: Kitabu’l- Hikemiyye Adlı Maârif Tercüme Ve Şerhi
Türkiye, Konya, Selçuk Üniversitesi İlâhiyat Fakültesi, Tasavvuf Anabilim Dalı
Devamını okuyun »
Cemâlnur Sargut
Şems ile Aydınlanan Hz. Veled
Türkiye, İstanbul, TÜRKKAD İstanbul Şubesi Başkanı
Devamını okuyun »
Osman Nuri Küçük, Doç. Dr.
Sultan Veled’in Maarif’inde Kâmil Velînin Portresi
Türkiye, Kayseri, Erciyes Üniversitesi İlâhiyat Fakültesi, Tasavvuf Ana Bilim Dalı
Devamını okuyun »
James MORRIS, Prof. Dr.
“Evliyâ vârisleri”: Sultan Veled ve Sadreddin Konevî ve Mânevî Dehânın Sistemleştirilmesi
ABD, Boston, Boston Üniversitesi, Teoloji Bölümü
Devamını okuyun »
Eylül Yalçınkaya
Sultan Veled’in Mürid Anlayışı: Hakk’ın, Kendisini Murad Ettiği Mürîd
Türkiye, İstanbul, Tasavvuf Araştırmacısı, Yazar
Devamını okuyun »
Carl W. Ernst, Prof. Dr.
Sultan Veled’in Gizli Evliya Üzerine Tekrarladığı Öğütleri
ABD, Kuzey Karolayna, Kuzey Karolayna Üniversitesi, Dinî Etüdler Bölümü
Devamını okuyun »
Barihüda Tanrıkorur, Dr.
Sultan Veled Hazretlerinin Mirası
Türkiye, İstanbul, Araştırmacı, Yazar
Devamını okuyun »
Muhittin Eliaçık, Prof. Dr.
Ahmed Remzi Dede’nin, Sultan Veled’in Kasidesine Yazdığı Şerh: Tuhfetü’s-Sâimîn
Türkiye, Kırıkkale, Kırıkkale Üniversitesi, Fen Edebiyat Fakültesi, Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü
Devamını okuyun »
Omid Safi, Prof. Dr.
“Sadece Veled”: Mevlânâ’nın Aşk Şehri’nin Kapısı Sultan Veled
ABD, Kuzey Karolayna, Kuzey Karolayna Üniversitesi, Dinî Etüdler Bölümü
Devamını okuyun »
Bilal Kemikli, Prof. Dr.
Sultan Veled’in Edebi Muhiti
Türkiye, Bursa, Uludağ Üniversitesi, İlahiyat Fakültesi, Türk İslâm Edebiyatı Anabilim Dalı
Devamını okuyun »
Sadık Yalsızuçanlar, Dr.
Gözleri Güzel bir Saray Olan Ârif: Sultan Veled
Türkiye, İstanbul, Tasavvuf Araştırmacısı, Yazar
Devamını okuyun »
Camille Adams Helminski
Kıyıya Vuran İnciler, Sultan Veled’den Allah’ın Halifesi Olma Dersleri
ABD, Kaliforniya, Threshold Society Kurucusu ve Müdürü
Devamını okuyun »
Nuri Şimşekler, Yrd. Doç. Dr.
Sultan Veled’in Divan’ında Şehirlere Yazdığı Medhiyeler
Türkiye, Konya, Selçuk Üniversitesi, Mevlânâ Araştırmaları Enstitüsü Müdürü Selçuk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Fars Dili ve Edebiyatı Bölümü
Devamını okuyun »
Janis Eshots, Dr.
Sultan Veled’in Evliya Hiyerarşisi Üzerine Öğretisi
Birleşik Krallık, Londra, İleri İslâmî Araştırmalar Üniversitesi.
Devamını okuyun »