SULTAN VELED’İN MAÂRİFİNDE KAMİL VELİNİN PORTRESİ

Osman Nuri Küçük, Doç. Dr.

Velî kelimesi sözlükte yakın olan, seven, âşık olan dost, yardım eden, efendi, köle gibi değişik anlamlara gelmektedir. Velî Arap dilinde dilin kendisi kadar eski bir kelimedir. İslâm’dan önce kullanıldığı gibi Kur’an-ı Kerim’de de geçmektedir.[1]

Terim olarak velî kelimesi dost ve yakın olma eyleminde bulunan yani (tevellî) eden kişi demektir. Kelime hem ism-i fâil hem ism-i meful anlamında kullanılmaktadır. İsm-i fâil anlamı Allah’a karşı ibadet ve taati yerine getiren yani O’nun taatine yakın olan, O’nun taatini kendisine dost edinen demektir. İsm-i meful anlamında ise işlerini Allah’ın üzerine aldığı, kendi nefsine bırakmadığı kimse anlamındadır.[2] Kelime Kur’an-ı Kerim’de de bu anlamda kullanılmaktadır. “O, sâlihlerin işlerini görür”[3] Kuşeyrî velî sıfatını taşıyanın her iki manadaki velâyeti kendisinde toplaması gerektiğini söyler.

İlk dönem tasavvuf klasiklerinden kabul edilen Hucviri Keşfu’l-Mahcûb adlı eserinde velâyeti tasavvufun temeli olarak gören şu ifadeye yer verir: “Malum olsun ki tümü ile marifet ve tasavvuf yolunun esası, velâyet ve velâyetin kabul edilmesi temeline dayanır.”[4]

İlk dönemlerden itibaren velî ve velâyet kavramları sufiler tarafından geliştirilerek semantik bir anlam genişlemesine tabi tutulmuştur. Söz gelimi İbrahim b. Edhem (ö. 161) adamın birine “Allah’ın evliyasından bir velî olmak ister misin?” diye sormuş. Adam isterim deyince o da şöyle demiştir. “Dünya ve ahretle ilgili hiçbir şeye rağbet etme, kendini sadece Allah’a ver, yüzünü sadece O’na yönelt.”[5] Yine tasavvuf kelimesini kullanarak ilk tasavvuf tanımını yapan Maruf el-Kerhi’ye (ö. 200) evliyanın alameti nedir, diye sorulunca şöyle cevap vermiştir: “Üçtür: Düşünceleri Allah’a yöneliktir, meşguliyetleri O’nunladır ve kaçışları da O’nadır.[6]

İbnü’l-Arabi ile birlikte kavram insân-ı kâmil anlayışı ile ilişkilendirilmiş ve tasavvuf literatürüne yerleşmiştir.

Mevlânâ’nın yaşadığı asra gelindiğinde İslam dünyasında Kadiriyye, Rıfaiyye, Sühreverdiyye gibi nüfuzlu şeyhlerin etrafında şekillenen tarikatların kurumsallaşmasıyla velî kavramı, tasavvufi düşüncenin ve tarikatların temel kavramlarından biri olmuştur. Buna binâen Maârif’te işlenen en temel düşüncenin velînin ve şeyhin konumu olduğunu söyleyebiliriz.

Bu genel girizgahtan sonra babasının yaşamına, öğretilerine, velâyetine, mürşidliğine birinci dereceden tanıklık eden Sultan Veled’in velî kavramına yüklediği anlamlara daha yakından bakalım.

Sultan Veled velî’yi şöyle tanımlar: “Allah adamı (merd-i Rabbanî), kendini Allah’a feda edip Allah’ın iradesini yerine getirmek için kendi muratlarından vazgeçen kimsedir. Bu kimse bazı istek ve arzularından vazgeçer bazısından geçmezse bu tam fedakarlık olmadığından amaç tahakkuk etmez.”[7]

Sultan Veled’den Mevlânâ’nın fikirlerini teşkilatlandıran ve Mevlevîlik tarikatını şekillendiren kişi olarak bahsedilir. Yapılan bu değerlendirme doğrudur. Ancak bu değerlendirme Sultan Veled’in fikri yönünü görmemize engel teşkil etmemelidir. Mevlânâ öylesine eşsiz ve kudretli bir fikir mimarıdır ki Sultan Veled haklı olarak bu fikirlerin toplum sathına yayılması ve toplum tarafından hazmedilmesini öncelikli bir konu olarak görmüştür. Bunun yolu da Mevlevîliğin esasları ve adâbıyla sistemleştirilen bir tarikat olmasıdır. Bunun üzerine mesaisini bu amaca yoğunlaştırmıştır. Bu alanda karşımıza çıkan en önemli kavram ise kâmil velîdir. Bu nedenle bildirimizde Sultan Veled’in Mâarif adlı eserinde kâmil velî için nasıl bir portre çizdiğine yer vereceğiz. Bu portredeki niteliklerin Sultan Veled’in Şems’e, Seyyid Burhaneddin’e, Mevlânâ’ya, Selahaddin Zerkub’a ve şeyhliğini kabul ettiği Hüsameddin Çelebi’ye atfettiği özellikler olduğunu hatırlatalım.



[1] Mucemu’l-Kur’an s. 764 vd.

[2] Kaşanî, Istılahatu’s-Sufiyye, thk. Mecid Hadizâde, (İntişârat-ı Hikmet- 1381 h.), s. 590.

[3] (A’raf 7/196)

[4] (Keşfu’l-Mahcûb, s. 326)

[5] (Kuşeyri, er-Risaletu’l-Kuşeyriyye, s. 244, çev. 426.

[6] Sülemi, tabakat, s. 90.

[7] Maârif s. 290, Farsçası, s. 225.

 

Devamı yakında Nefes Yayınları tarafından yayınlanacak olan “Sırrın Sırrı Sultan Veled” kitabında yayınlanacaktır.

http://vimeo.com/40712550